Türkiye’de yaşayan Irak uyruklu Riyadh Ahmed Muhammed Al Hussein‘i silahlı terör örgütü IŞİD ismine infaz ettikleri argümanıyla yargılanan 13 sanık hakkında karar verildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Ahmet Özkoç, savcının evvelki celse sunduğu temel hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapması için sanıklar ve avukatlarına kelam verdi. Hussein’i cinayetinde yer almadıklarını ve IŞİD ismine hareket etmediklerini argüman eden sanıklar beraatlarını talep etti.
Sanık avukatlarının da savunmasını alan mahkeme heyeti, akabinde kararını açıkladı.
Buna nazaran cinayeti terör örgütü IŞİD ismine işledikleri belirlenen sanıklarIŞİD , Eyser Abdulcabbar Mustafa Kalu ve Mohammad Şahap Ahmed Almercan “tasarlayarak öldürmek” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldı.
Aynı kabahatten sanık Amar Ali Muhammed Sait Alsih ve eşi Rime Habib Huseyin Alsih 15’er yıl, olay tarihinde 18 yaşında küçük olan sanık İbrahim Mülko ise 24 yıla mahkum edildi.
Ayrıca “silahlı terör örgütüne üyelik” hatasından Meşku 12 yıl 6 ay, Kalu ve Amar Ali Muhammed Sait Alsih 12’şer yıl, sanıklar Lara, Almercan ve Mülko 10 yıl 6’şar ay daha mahpus cezasına çarptırıldı.
Sanıklar İmad Şıhab Ahmed ve Salah Qasım Mohammed Ameen Akreesh‘e “silahlı terör örgütüne üyelik” hatasından 6 yıl 3’er ay mahpus cezası verilirken, sanıklar Ezhar Kasım Muhammed Onbaş ve Ömer Fellahlıoğlu da “göçmen kaçaklığı” kabahatinden 2 yıl 6’şar ay mahpusa mahkum edildi.
Sanıklar Buşra Bekir Yonus Fannus ve Huseyin Halil İbrahim Abdullah ise bütün suçlamalardan beraat etti.
Ne olmuştu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye nazaran, Irak asıllı Riyadh Ahmed Muhammed Al Hussein’in cesedi, 27 Kasım 2018’de Altındağ’da yol kenarında bulundu.
Boğularak öldürüldüğü belirlenen Hussein’in ilişkilerini araştırmaya başlayan cinayet ofis grubuna, günler sonra bir ihbar mektubu gönderildi.
Mektupta IŞİD’in talimatıyla hareket eden bir infaz timinin, Amar Ali Muhammed Sait Alsih ve eşi Rime Habib Huseyin Alsih’in meskeninde, Hussein’i öldürdükleri bilgisi yer aldı.
Bunu üzerine, Alsih çiftinin meskeninin güzergahındaki güvenlik kameralarının kaydettiği yüzlerce saatlik imajları inceleyen takımlar, gece saatlerinde Rime Habib Huseyin Alsih ve yanındaki bir erkeğin, tekerlekli sandalye ile Hussein’in cesedini taşıdıklarını fark etti.
Gözaltına alınan Alsih çiftinin, IŞİD irtibatı bulunan çok sayıda şahısla telefon irtibatları tespit edildi.
Sorgusunda suçlamaları kabul eden Rime Habib Huseyin Alsih, IŞİD’e karşı Musul’daki hava hücumunda yaralanan eşinin tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu, daha sonra ailesiyle Türkiye’ye geldiklerini söyledi.
Kendilerine yardımcı olma mazeretiyle konutlarına gelip gitmeye başlayan maktul Riyadh Ahmed Muhammed Al Hussein’in kendisine tecavüz ettiğini, bu durumu kimseyle paylaşmaması için de şantajda bulunduğunu sav etti.
Bu duruma daha fazla dayanamayıp yaşadıklarını Ali Shareef Nuri Lara’ya anlattığını belirten Alsih, bir mühlet sonra meskenine çağırdığı Hussein’iyi, Lara ve beraberindekilerin azap yaptıktan sonra öldürdüğünü itiraf etti.
Hussein’in öldüren sanıkların daha evvel Irak ve Suriye’de IŞİD ismine çatışmalara katıldığı, örgütün dağılmasından sonra bu isimlerin örgütün infaz timi olarak örgütsel faaliyetlerini sürdürdükleri belirlendi. (AA)