Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TVNET canlı yayınında soruları yanıtladı ve gündemdeki bahisleri kıymetlendirdi.
Seçime 9 gün kala tabloyu nasıl gördüğü sorulan Erdoğan, “Bu Karadeniz’deydik. Meydanlarda muazzam bir coşku var ve bu coşku bugün adeta pik yaptı. Van öyleydi, hele hele Erzurum siyasi hayatımda görmediğim bir coşkuyla bizi karşıladı. Yalnızca meydan değil havalimanından meydana gidene kadar yolun sağı, solu, her tarafıyla otobüs yol almakta zorlanıyordu. Emniyetin verdiği sayı, Samsun’da 120 binin üzerindeydi, bugün Erzurum 130 bin civarındaydı. Bu türlü bir aşk, bu türlü bir heyecan var” diye konuştu.
‘BATILI MEDYA DAİMA BAY BAY KEMAL’İ POHPOHLUYOR’
“14 Mayıs seçimi, tarihi bir dönüm noktası olacak” diyen Erdoğan, “Bu seçimlere yalnızca biz değil tüm dünya farklı bir değer veriyor. Türkiye ile hesabını kapatamayanlar da 14 Mayıs’a gözünü dikmiş vaziyette. Batılı medyada işi gücü bırakmış Türkiye’deki seçimleri ana gündem unsuru haline getirmiş durumda. Daima bay bay Kemal’i pohpohluyorlar. Niçin? Türkiye’yi Batı’ya teslim etmeye kelam verdiler. Batı’dan aferin almak için BBC’ye, ‘Batı’yla bağlantıları öncelik haline getireceğiz’ diye demeç vermiş. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu çok açık bir halde ‘Türkiye’nin değil, Batı’nın çıkarlarını öncelikli hale getireceğiz’ iletisidir. Biz bu ülkeyi siyasi ve ekonomik prangalarından kurtarmak için bugüne kadar çok çaba verdik ve sonuç de aldık. Artık bu bay bay Kemal birilerine ‘Biz Türkiye’yi yeniden size bağımlı hale getireceğiz’ diyerek kendi aklınca göz kırpıyor” tabirlerini kullandı.
‘MİLLETİM KUTSALINA EL SÜRDÜRMEYECEK’
The Economist mecmuasının “Erdoğan gitmeli” diye haber yaptığını söyleyen Erdoğan, “Erdoğan gitsin diye uğraşanlar kimler? Terör örgütleri, tefeciler, emperyalistler, bu milleti namerde biz muhtaç etmediğimiz için ‘Erdoğan gitmeli’ diyorlar. Maşa olarak kullandıkları terör örgütlerine nefes aldırmadığımız için ‘Erdoğan gitmeli’ diyorlar. 14 Mayıs, büyük ve güçlü Türkiye hayali kuranlar ile birilerinden ‘aferin’ almak için takla üstüne takla atanlar ortasında geçecektir. 14 Mayıs, Ayasofya’yı özgürlüğüne kavuşturanlar ile kutsallarımıza hakaret edenler ortasında geçecektir. Milletime güveniyorum, vatandaşım kutsalına el sürdürmeyecek, terörist sevicilere bu ülkeyi emanet etmeyecektir” diye konuştu.
‘İSTANBUL’U SEL GÖTÜRÜYOR, CHP’Lİ LİDER BODRUM’DA ÇIKIYOR’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını hatırlatarak CHP’li Ekrem İmamoğlu’nu eleştiren Erdoğan, “Suyu, Istranca Dağları’ndan, yaklaşık 120 kilometre uzaklıktan getirdik. İstanbul’a getirdiğimiz bu içme suyuyla da İstanbul su konusunda bir huzura kavuştu. Çöp noktasında en ufak bir şey kalmadı. Çukur üzere şeyler kalmadı. İstanbul, Habitat’ın tabiriyle temizlikte dünyada sayılı ülkeler ortasına girdi. Allah rahmet etsin Kadir Bey’le âlâ bir süreç devam etti lakin şu anda mevcut olan CHP’li Belediye Başkanı, İstanbul’u sel alıp götürüyor, o da aranıyor, buluyorlar Bodrum’dan çıkıyor. Bodrum’da yaşamak pek huzur vermez” dedi.
Cumhurbaşknı Erdoğan’ın açıklamasından başlıklar şöyle:
‘TROL ORDUSU BAY KEMAL’E ÇALIŞIYOR’
“Seçim, toplumsal medyada trol ordularıyla değil, sandıkta milletle kazanılır. Sandıkta yenileceklerini anlayınca toplumsal medya manipülasyonlarına sarıldılar. Düzmece isimler ve fotoğraflarla hesaplar açarak toplumsal medyada 40 milyon şahsa ulaşan bir şebeke kurmuşlar. Bir kere bu da palavra. Yani 40 milyon bireye nasıl ulaşıyorsun, bu ne demek? Anne kucağındaki çocuklar da herhalde bu 40 milyonun içindedir. Bu türlü bir saçmalık olur mu? Tıpkı anda bir sürü hesabı kullanıyorlar. İşleri büsbütün bu. Tam bir şebeke yani. Bu trol ordusu, bay bay Kemal’e çalışıyor. Bayağı da para veriyorlar.”
‘GERÇEK İNSANLARIN HESAPLARINI ÇALIP PAYLAŞIM YAPIYORLAR’
“Bir de ‘köleleştirilmiş hesaplar’ denilen hesapları devreye sokuyorlar. Burada sosyal medyada gerçek insanların hesaplarını bir formda çalıyorlar. Bunlar tıpkı vakitte çağdaş hırsız. Sonra buralarda kendi propagandalarıyla ilgili paylaşımlar yapıp hesap sahibi fark etmeden onları da geri siliyorlar. Olağan toplumsal medya kullanıcılarının bundan haberinin bile olmuyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yolları görüyorsunuz. Bay bay Kemal bırak bu işleri de çabanı delikanlıca ver. Bunların ağababaları farklı ülkelerde seçimleri etkilemek için daima bu türlü uydurma, algı operasyonları yaptılar. Yani bizim muhalefete bu aklı da dışarıdan veriyorlar. Tabii suçüstü yakalanınca bunu örtmek için kalkıyor bize kara çalıyor, benim çalışma arkadaşlarıma tehditler savuruyorlar. Halbuki hile sizde, hurda sizde, palavra, dezenformasyon sizde, algı operasyonları sizde. Siyaseti kirlettikleri üzere toplumsal medyayı da kirletiyorlar.”
‘CHP GİBİ BOT PARTİSİ DEĞİLİZ’
“Biz siyasetimizi tıklanma sayıları için, sanal alemdeki etkileşim için yapmıyoruz. Biz siyaseti, gönüllere girmek, insanımızın kalbinde ve mantığında gerçek halde yer almak için yapıyoruz. Biz büyük ve güçlü bir ülke yönettiğinin şuurunda bir siyasi partiyiz. Toplumsal medyada elbette biz de varız lakin CHP üzere palavranın yuva yaptığı toplumsal medya hesaplarını yöneten ‘bot partisi’ değiliz. Burayı yalnızca yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlattığımız bir mecra olarak görüyor, o denli de kullanıyoruz.”
‘AVRUPA’DA SEÇİME ÖNEMLİ MANADA İŞTİRAK VAR’
“Avrupa, geçen yıla nazaran şu anda çok farklı. Önemli manada bir iştirak şu anda yurt dışında kelam konusu. Ben inanıyorum ki yurt dışındaki oy kullanımında inşallah bilhassa Cumhur İttifakı’na verilecek oy, Cumhur İttifakı’na verilecek dayanak, bundan öncekilerle mukayese edilemeyecek derecede fazla olacak.”
‘SAVUNMA ENDÜSTRİSİNE ÇILGINCA SALDIRIYORLAR’
“Savunma endüstrisine çılgınca saldırıyorlar. Diyorlar ki ‘Erdoğan bunun kayınpederi. Erdoğan bunlara takviye veriyor’. Ben o vakit diyorum ki şayet samimiyseniz, dürüstseniz çıkın şu anda devletten Baykar kümesine verilen takviye nedir bunu açıklayın. Bunu açıklayamıyorsunuz. Bu namus problemi. Allah rahmet etsin, dünürüm bu işlerde bırakın kredi almayı, arsa noktasında dahi devletin emlakından yahut yerlerinden katiyetle kabullenmezdi. ‘Paramı veririm, ben o denli arsa sahibi olurum’ kaygısı. Daima bu türlü gitmiştir. Şu anda çocuklar da o denli. Motamot babanın gittiği izden gidiyorlar.”
‘ŞİMDİ BİR TANESİ BEN DAYANAK VERDİM DİYOR, NE VERDİN?’
“Şimdi çıkmış masanın etrafındakilerden bir tanesi, ‘Ben bunlara işte takviye verdim’ diyor. Sen ne yaptın da verdin? Çık açıkla, ‘Şunu verdim’ de. Baykar’a ne verdin? Havelsan, TUSAŞ bunlarla ilgili, Roketsan’la ilgili ne yaptın açıkla. Senin ne yaptığını bu millet çok düzgün bilir. Hele hele ben çok daha yeterli bilirim. Zira senin dün söylediğini, bugün inkar ettiğini biz güzel biliyoruz. Biz savunma endüstrinde bugüne kadar elde ettiğimiz muvaffakiyetleri CHP zihniyetinin ve FETÖ’nün engellemelerine karşın elde ettik. Onların ne dediklerine bakmadık. Yalnızca yaptığımız iş milletin hayrına mı, yararına mı olacak ona baktık.”
‘S-400’LERİ NASIL DEPOYA KALDIRIRSIN?’
“Bay bay Kemal açıklama yapıyor, ‘S-400’ü biz gelince depoya kaldıracağız’. Başa bak. Bu S-400’ler nedir? Savunma sistemleri. Nasıl depoya kaldırırsın? Sana bu yetkiyi kim veriyor? Zannediyor ki bu işler bu türlü yolda geçerken buldum. Hayır. Aslında bu türlü bir imkanı benim milletim sana vermeyeceği üzere kalkıp bu tıp çok çok stratejik eserlerin elden çıkmasına da fırsat vermeyecektir.”
‘BORÇLA BUYRUK VERMEYE ALIŞANLARIN HÜCUMLARI MAYIS 2013’TEN SONRA ARTTI’
“Türkiye’nin 2013’te IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcunu sıfırladık. Türkiye’ye evvel borç sonra buyruk vermeye alışanlar, Mayıs 2013’ten sonra taarruzlarını artırdı. Seyahat olayı, Çukur aksiyonları, terör atakları, kur döviz hücumları, darbe teşebbüsleri… Tüm bunlara milletimizin takviyesiyle karşı koyduk. Bağımsız ekonomik adımlar attık. Finans sistemimizi güçlendirdik. Merkez Bankamız rekorlar kırdı. Bankacılık sistemimizin sermayesini tahkim ettik. Global ekonomik krize karşın iktisadı büyüyen birkaç ülkeden biri olduk.”
‘BORÇ VAADİYLE DOLAŞAN ÖTEKİ BİR SİYASETÇİ GÖRMEDİM’
“Tüm bunlara karşılık bay bay Kemal ne yaptı? Tekrar iktisadı kırılgan, savunması dışa bağımlı bir ülke haline gelmemiz için kapı kapı dolaştı. İnanın bunlar boş. Kimse bay bay Kemal’e paha vermez. Neyi verecek? Adam diyor ki ‘300 milyar dolar getireceğim’. Ne karşılığında getiriyorsun? Tefeciler buna güya kelam vermişler. Tefecilerin verdiği kelamla para getirecekmiş. Bu zat biliyorsunuz, başarısızlığının kitabını yazmış birisidir. Kitap değil, broşür. SGK’nın başındayken bu türlü bir broşür yazdı. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatımda ülkesini borçlandırma vaadiyle ortada dolaşan öbür bir siyasetçi görmedim. Batı’nın 14 Mayıs seçimlerine ilgisi de buradan kaynaklanıyor. Evvel borç sonra buyruk verecekleri aparat olarak bay bay Kemal’i seçtiler.” (HABER MERKEZİ)